Orta Asya Çoğulcu Yönetim Gündemleri

Dogru gormek ve dogru yapabilmek icin daha once yapilanlari dogru bilmek sarttir.1
H. B. Paksoy


1980 yillarinda, Sovyetler Birliginin cozulmesinin dunyaya "dengesizlik" getirecegi inanci ve korkusu dile getirildi. Bu "cokmeyi" belirli bir yerde onlemek ve dunya'yi bu "korkulan sonuctan" kurtarmak icin, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi (SSCB) nin "yeniden kurulmasi" dusuncesi ortaya atildi. Turlu yorumcularca, Orta Asya toplumlarina, Ruslarla "yeni bir federasyon" a girmeleri onerisi ve baskisi yapildi.2 Bu onerilerin bir bolumune gore Orta Asya toplumlarina, Rus Cumhuriyeti ile Amerikan Federalist Papers3 yazilarindaki temel ilkeleri andiran bir cerceve icinde bir birlige gitmesi salik verildi.4 Bu oneri'yi yapanlarin, ABD'nin kurulusu ile Orta Asya'nin tarihleri ve gecirmis olduklari deneyleri arasinda tam bir karsilastirma yapmadiklari ilk bakista goze carpiyordu. 18ci yuzyil Amerikasinda yeni kurulmus eyalet devletleri: a) somurgesi olduklari Ingiltere'den ayrilmak isteginde idiler; b) yalnizca kendi aralarinda ve ABD icinde birlesmeyi goz onunde tutmaktaydilar. "Federasyon" dan amac: toplu savunma, posta dagitimi, alis veris yasalari, din ve devlet islerinin birbirinden ayirimi gibi ortak islerin ortak yontemler ile yurutulmesi idi. Eyalet devletleri kendi ic islerinde --ortak yapilmasi gerekli isler disinda-- bagimsiz kalacak idiler. Atilim da yalnizca Amerikalilarin idi.

Okundugunda goruldugu gibi, Federalist Papers, Amerikali dusunurler Alexander Hamilton, James Madison ve John Jay tarafindan bir dizi dusunce yazisi olarak kaleme alinmis ve New Yorkta'ki gazetelerde yayinlanmisti.5 Bu dusunurlerin amaci: ABD'nin kurulmasi icin 1787 Amerikan onderlerince gelistirilen, ve yururluge girebilmesi icin Amerikan toplumca onaylanmasi gereken ABD anayasasini6 Amerikan secmenlerine anlatmak idi. Buna karsilik, Orta Asyalilar Rus carligina ve o carligin devami olan SSCB ye Rus isgal ordulari zoru ile alindilar.7

Gunumuz Orta Asyalilari, gecmisteki bu deneylerine dayanarak, SSCB'nin devami olabilecek bir "birligin" surdurulmesinin ne gibi cikarlar getirecegini dusunmus olabilirler. Ornegin, 1905 "Rus Ihtilali" sonrasi, Rus car'i Nicholas II (carligi: 1894-1917) St. Petersburg'da "Duma" (meclis) kurulmasi emrini vermisti. Bu meclis'e katilacak toplum sozculerinin atanmasi icin "Secimler" yapildi ise, gene car'in buyrugu ile Duma kisa sure sonra kapatildi. Bu "secimler" ve kapatilmalar 1917 ye kadar dort defa tekrarlandi. Orta Asyalilari temsil edecek toplum sozculerinin sayilari degisik "secim kurallari" yolu ile surekli olarak dusuruldu.8

Ustelik, SSCB'nin bu "yeniden kurulmasi" onerisi, ABD anayasasina temel olan, yurttaslarin "dil, soz, toplanma, inanc ve yolculuk ozgurlukleri;" "kendini yonetim;" ve "pazar ekonomisi" ilkelerine dayanarak ele alinmiyordu. SSCB "anayasasi"9 ile, SSCB yonetim duzeni arasinda buyuk dusuncesel ayricaliklar bulundugu bircok gozlemcilerin yazilarina konu olmus bulunuyor.10 SSCB yonetim uygulamasinin somurgeciligi surdurmeyi iceren bir tutum oldugu da belgeleri ile ileri surulmustur.11

1991 yili sonunda kuruldugu soylenen Birlesik Devletler Toplulugu (BDT),12 1980 lerde ileri atilmis olan, SSCB yi "yeniden kurma" ozlemlerinin bir belirtisi, ve yururluge koyma cabasi olarak ta gorulmekte idi. Kaldi ki, bu BDT dusuncesi de yeni degildir. 1960 yilinda SSCB'nin yerine, Sodruzhestvo natsii (Birlesik milletler --Commonwealth of nations) olusturulmasi ongorulmus idi. Moskova yoneticilerince bu yonteme neden olarak, Lenin'in SSCB'nin yapisi ile ilgili 1920 lerde ileri surdugu ilk dusuncesine donmek yolu gosterilmis idi. Moskova'nin 1960 daki bu tutumu, aslinda dunyaya ve ozellikle Cin'e karsi bir gosteristen baska birsey degildi.13

Yakin gunlerde ise, 1991 sonunda kuruldugu soylenen BDT nin yerine, "Birlesmis Bagimsiz Devletler" (BBD)14 kurulacagi aciklamalari yapilmaya basladi. BBD, SSCB suresinde oldugu gibi, merkezi yasama ve yurutme kurulu ve tek merkezi banka yardimi ile yonetilmek isteniyor. Bu yeni "yeniden-kurmayi" destekleyenlerin basinda Mikhail Gorbacev, ve Arkady Volsky bulunuyor. Gozlemlere gore, SSCB'nin bu yoldan surdurulmesi isteniyor.15

Bu gelismeye ek olarak, Rus cumhuriyetinin, "diger cumhuriyetlerde oturan Rus azinliklarini korumak icin" cevik guc askeri birlikleri hazirladigi bildiriliyor. Igor Yeltsin'in danismanlarindan olan Sergey Stankevich; Rus cumhuriyeti Yuksek Sovyetinin Uluslararasi Iliskiler Komitesi Baskani Yevgeniy Ambartsumov; ve Rus cumhuriyeti Savunma Bakani General Pavel Grachev tarafindan yuksek duzeyde desteklenen bu yeni girisim'e "aydin emperializm" adi da verilmekte.16 Dunya basin'inda verilen bilgilere gore, 1992 Agustos ayi icinde Gurcistan bu tutumun bir ornegi de sergilendi. Rus parasutculeri "Rus gezginlerini" ve "Gurcistandaki Rus askeri kuruluslarini korumak" icin Gurcistan'a indirildiler. Yukarida da deginildigi gibi, butun bu gelismeler, 1917 yilinda Bolseviklerin yaptiklari ihtilal sonucu Rus carligina son vererek "yeni bir duzen" kurmalarini andiriyor. Bolseviklerin gene 1917 oncesi Rus imparatorlugunun tuttugu yolda yurumeyi surdurmeleri cok tarihcinin gozunden kacmamis idi.17 1990larda bu gorus ve uygulamalarin, 1917 de yer alan olaylardan ayricaligi, kullanilan aciklamalarin ve yontemlerin degisikliginde oldugu da ileri surulebilir.

1917 de yer alan gelismeler karsisinda, Turkistanlilar18 kendi ic islerini yonetebilmek icin boyle bir federasyon'a gidilmesini istemislerdi.19 Ancak, carlik Rusyasi yoneticileri bu istegi kabul etmedikleri gibi, aradan gecen yillar Ruslarla bu tur federasyon'un da yurumeyecegini ortaya cikardi. Denilebilir ki, 1920 yilinda Moskova'ya bagli olarak "olusturulan" Turkistan Bagimsiz Sosyalist Cumhuriyeti Moskova'nin bir bakima Turkistan'i yatistirmak ve Turkistan'ini bagimsizlik isteginin onunu almak istegi sonucu kurulmus idi. Turkistan BSC'in 1924 yilinda bir kalemde ortadan kaldirilmasi ve Turkistan'in "cumhuriyetlere" bolunmesi de bu gorusleri destekler.20

Turkistan cumhuriyeti yerine Moskova yoneticilerinin "buyrugu" ile kurulmus olan bu "cumhuriyet" lerin sinirlarina ve konumlarina bakilinca, onemli bir nokta gorunur: "cumhuriyet" lerin sinirlari, Turkistandaki irmaklari ve sulari bir yilan gibi kivrim-kivrim kesmektedir. Turkistan'in yuzeysel engebeleri ve burusukluklari ise boyle ayirimlari yapmayi ongormuyor. Bunun tek nedeni olabilir: Orta Asyalilarin kendi aralarinda girisebilecekleri su kavgalari ile birbirleri ile gecinmelerini guclestirmek, dolayisi ile Moskova'ya karsi ortak karsi gelmelerinin onune gecmek. Bu da, ancak somurgeci bir dusuncenin tutumu olabilir. Orta Asya yer alti ve ustu kaynaklarindan yararlanmadan, Moskova'nin ayakta durmasi cok guctur. "Devletler birbirini sevmezler ve birbirine dogru soylemezler. Menfaatleri icap ettikce sever gorunurler ve politika yaparlar. Sirasi gelince, menfaatleri neyi icap ettiriyorsa onu soylerler ve onu yaparlar.... Mesele buyuk devletlerin siyasi menfaat ve hedeflerinin istikametlerini iyi kavramak ve onlarin daima ve ani olarak degismek istidadinda olan siyasetlerine samimi bir cehre ile seyirci olmaktir."21

Orta Asyanin bugun gundeminde olan cogulcu toplum duzenine gecme calismalari da yeni degildir. 1916 yilinda baslayan Turkistan Kurtulus Hareketinden22 hemen sonra, 1917-1922 yillari arasinda cogulcu yonetim'e katilim birimleri kurulmus, amac ve yonetmelikleri basilip dagitilmis idi. Buyuk bir bolumunun gundemleri toplu olarak yeniden yayinlandi.23 Bu programlarin biri de, saklandigi yerde yakin yillarda bulunmus ve yeniden gun isigina cikarilmis bulunuyor.24 1980 in ikinci yarisinda Orta Asya'da kurulan Halk Cepheleri de, amac ve almak istedikleri sonuclara ne gibi yontemlerle varacaklarini belirleyen belgeler yayinlamaya basladilar. Eldeki verilere gore, 1917- 1922 yillarinda yazilan siyasi parti gundemlerinin 1980lerdeki dusunceleri etkiledigi ileri surulebilir. "Birlesik ve Cogulcu Yonetim" kavrami, Orta Asyalilarca yuzyillardan beri uygulanir. Denilebilir ki, bu tur "federasyon" ve "federalizm" yonetimi Orta Asyalilarin var olusundan bu yana yerlesmis gelenekleri arasindadir. Yazili tarihin baslangicindan bu yana, Orta Asyalilar cok sayida Cogulcu Ortak Topluluklar kurmuslardir. Togan, bu topluluklarin kokenini uc'e ayirmaktadir:

"Turkistan Turkleri etnoloji ve tarih bakimindan uc gurup teskil ederler:
  • 1) Kipcak Gurubu: bunlar Kazak, Uruglu Ozbek, Mangit-Nogay, Baskurt ve Kazan Turklerinden ibarettir.
  • 2) Turk-Cigil Gurubu: Buna sehir ve kasabalarda yasayan Kentturkleri, Tarancilar, Kasgarlilar ve Kirgizlar dahildir.
  • 3) Turkmen-Oguz Gurubu. Bunlardan birinci ve ikinci gruplari, onasya Turkleri ile birlikte Guney Bati Turkleri zumresine dahil olan Turkmen-Oguzlara, Yakutlarin, Sayan ve Altay Turklerinin teskil ettigi Kuzey Dogu Turklerine mukabil Ortaturkler ismi altinda birlestirilmektedir.25

Sozu edilen bu Turk toplumlari, cogulculugu temel alan basamaklarla kurulmuslardir: "Uruk" un taksimati "Oymak;" Oymagin taksimati "aris;" aris'in taksimati "soy;" soy'un taksimati "tire;" tire'nin taksimati "ara."26 Turkistanda kendilerine ad veren en buyuk toplulugun adinin uruk oldugu uzun suredir biliniyor. Uruklar, gerekli gorduklerinde biraraya gelip toplaniyorlar ve kendilerini yonetim duzeni kuruyorlar. Bu toplanmaya da "Tug Baglamak" deniliyor. "Tug Baglamak" icin bir onder secilmesinin de gerekli oldugu acikca goruluyor. Ornegin, Mogol istilasindan sonra uruklari bir araya getirip "Tug Baglayan" Timur (O. 1405) idi. Sibani Han ise, Ozbek uruglariyla 15ci yuzyilin sonlarinda Tug Baglamis idi.

"Kazaklar ise, 1599 yilinda Kalmaklarin sikistirmasi ile Cu bolgesinden Taskent cevresindeki kalelere sigindilar. 1723 yilinda gene Kalmak bozgunlugu oluncaya kadar oralarda temelli yerlesip sahra boylarini tarim'a alistirmaya calistilar. Bu yonden, 'Tug Baglayip,' resmi devlet bayragi ilan edip bir tur yonetim ortaya cikarip, 'Yuz' ve 'Bin' lerle asker teskil edip 'devlet tuzumek' istediler." Ozbekler ise her yerde "doksan iki boy Ozbek" (Toksan iki bavli Ozbek) diye aniliyorlar.27

Ek olarak, Kazaklarin Uluyuz'u, Orta Yuz'u vb. icinde Kipcaklardan ve Ozbeklerden boylar ve uruklar bulunuyor, ve bu boy ve uruklarin buyuk bir bolumu de daha once Mangit ve Nogay topluluklari icinden geliyorlardi. Boylelikle, Mangit ve Nogay topluluklari dagildiklarinda, bu topluluklari olusturan boylar da diger uruklara katilmislardi. Sonucunda da Ozbek ve Kazak topluluklari ortaya cikmisti. Anladigimiza gore, boylarin bu kendiliklerinden acilip kapanmalari, bu tur kuruluslara --ic ve dis nedenlerle-- gerek gormeleri dolayisi ile yer almisti.

Bu Turk boylari, kendi tore ve geleneklerini yasattiklari gibi, ic duzenlerini ve orun kertelerini de yillik "toy" lar ile korumakta idiler. Bu konuda bir acik ornegi Dede Korkut kitabinda gorebiliriz.28

Bahattin Ogel'in yazdigina gore de, her boy her yil bir toy icin toplanirdi. Bu toplanma gunleri icinde, her urugu olusturan oymaklarin baslari, cadirlarini kendi ic tuzukleri geregince, orun kertesi sirasi ile dikerlerdi. Urugun basindaki Han'in verdigi toy'da ise, kesilen koyunun bu tuzuk geregince belirlenen parcalari, adi gecen oymaklara verilirdi.29 Bu toy sirasinda, bu duzen icinde, urugun gelecegini ilgilendiren isler de konusulur, oymaklarin gorusleri alinirdi. Yeni Han secilmesi sirasinda da "Kenges" (toplanti) yapilirdi. Bu duzen ve Kengesler, 20ci yuzyilin baslarinda bile gecerligini korumakta idi. 1905 Rus ihtilali sonrasinda da, cogulcu yonetim birimlerinin (siyasi partilerin) kurulmaya baslamasi sirasinda da gene kendini gosterdi. Bu noktada, butun bu cogulcu yonetim birimlerinin neden kurulmaya basladiklarini ozet olarak incelemek gerekir.

Once, M. S. 730cu yillarda Turkistanin dogusunda, Altay daglari yoresinde dikilmis Kul Tekin yazitlarinda yer alan asagdaki bolum dusunulmelidir:

Anca qazganmis itmis elimiz torumuz arti. Turuk Oguz baglari, bodun, asidin! Uza tanri basmasar, asra yir talinmasar, Turuk bodun, elinin torunun kam artadi [udaci arti], Turuk bodun, artin.
[We had such a well-acquired and well-organized state and institutions. You, Turkish and Oghuz lords and peoples, hear this! If the sky above did not collapse, and if the earth below did not give way, O Turkish people, who would be able to destroy your state and institutions?]30

[Boyle kazanilmis, tanzim edilmis ulkemiz, turemiz [var] idi. Ey Turk, Oguz Beyleri; budunu, isitin: Yukarda Tanri basmasa, asagida yer delinmese Turk milleti, tureni kim bozar?]31

Bu belge, Turk tarihi ve Turklerin toplumsal yasantilarinin, Kul Tekin oncesi basladigini belirtmektedir. Cok genis ve koklu bir tarihleri olan Turkler pek cok yerde Tug Baglamislardir.32 Gokturkler, Uygurlar, Gazneliler, Karahanlilar, Selcuklular bunlar arasinda ilk dusunulenlerdendir.33 Kul Tekin, gecmiste yapilan yanlislar dolayisi ile Turklerin baslarina gelenleri anlatir. Ne gibi yollarla yeniden dirildiklerini ve ozgurluklerini yeniden kazandiklarini ele alir. Yapilan yanlislarin gene yer almamalarini saglamak icin ogut verir.34

Ruslarin Orta Asya'ya askeri guc ile yayilma calismalari, 1552 de Kazan'i ele gecirmeleri ile yururluge girer.35 19cu yuzyilda Orta Asya'nin tamamini isgal ettikten sonra, bu yoldan Rus carligina eklenen nufus'un cogunluguna, kokenlerine ve kendilerine sormadan "inarodtsi" (yabanci) ve "musluman" adi verildi.36 Bu "musluman" adi, Rus carligi burokratlarinca "kanunlastirildi." Tiurkskii (Turkic) ve Turetskii (Turkish) gibi ayricaliklar da Rusca icinde icadedilerek, yururluge konuldu. Bu deyimlerin Turkce karsiligi verilememektedir. Cunku Turkcede boyle bir ayirim yapilamamaktadir, yapilmamistir.37 Iddiaya gore, birinci deyim Osmanli imparatorlugu disinda yasayan Turklere, ikincisi ise, Osmanli Turklerini ve uzantisi dolayisi ile, Turkiye Cumhuriyetinde oturan Turkleri adlandiriyordu. Ruslarin bu icatlari ve tutumlari, onlarin da Oguz Han destanini38 okuduklarini, ve Oguz Han'in ogullarina verdigi uyumla birlikte yasama ogutlerin tam tersini Turklere asilamaya calistiklari dusuncesini ortaya koymaktadir.39 Bunun gibi, Rus yoneticileri diger Turk destanlarini boylar arasinda "dagittilar," "ulestirdiler." Turk Uruklarinin birbirleri ile isbirligi yapmalarini bu yonden onlemeye calistilar. Aslinda, Turk destanlari, butun Turklerin toplu tarihsel bellegidir, gecmisi ile dogrudan ilgilidir.40

1905 Rus-Japon savasi sonucunda Rus carligi yenik dusunce, bu carlik sinirlari icine askeri guc ile alinmis olan toplumlar gene bagimsizliklarin kazanabilmek icin calismalara basladilar.41 Ancak, Yusuf Akcura gibi Turk dusunurlerin yazilarina ragmen,42 bu bagimsizligi elde edebilmek icin orgutlenme calismalari 1917 Rus ihtilaline kadar guc kazanmadi. 1917 yilinda Rus carligi dusurulup- cokup Bolsevikler basa gecince, Turk toplumlari da gene kendilerini yonetim icin yollar aramaya basladilar. Birinci Butun Rusya Muslumanlari Kongresi Moskova'da 1-11 Mayis 1917; Ikinci Butun Rusya Muslumanlari Kongresi Kazan'da 21- 31 Eylul 1917 de toplandi. Ardindan sira ile butun Turk toplumlari cogulcu yonetime gecmek icin cogulcu yonetim birimleri kurmaya basladilar. 1917 yili icinde: Kazaklar, Alas Orda; Genc Buharalilar, Yeni Buhara; Kirimlilar da Milli Firka'yi kurdular. Gundemlerini yayinladilar.43

Ilk olarak, 1917 yilinda Turkistan'da yayinlanan Turk Ademi Merkeziyet (Federalist) Firkasinin Meramnamesi'ni okuyalim44 (yuvarlak ayiricilar icindeki sozcukler, 1990 yilinda yayinlandigi gibidir)[koseli ayiricilar icindeki aciklamalar, bu satirlarin yazarinindir]: Ihtari Mahsus--

Turkistanda muhtariyet ve federasiya idaresini vucuda cikarmak icin birdan bir cora Turkistanda kuvvetli bir Ademi Merkeziyet (federalist) Firkasi yasamak eduvunda suphe yoktur. Mana sul Ademi Merkeziyet Firkasi her yerde teskil kilinip, aza kabul eta basladi. Turkistan icin milli ve mahalli muhtariyet istegan her bir muslumanin sul Firkaya aza bolub girmegi ve kuldan kelginca sulun takviye ve temiyasiga hizmet kilmagi lazimdir.

I. Devlet ve muhtariyet teskilati Firkanin maksadi:
  • 1. Rusyada mahalli ve milli ademi merkeziyet (federalist) esasi uzre halk cumhuriyeti etmektir.
  • 2. Firka Turkistan, Kirgizistan, Kafkas ve Baskurdistan kitalari (ulkeleri) icin ve baska milli ve mahalli muhtariyet, Idil ve Kirim Tatarlari icin ve baska, Rusyada ya, durgan Turk kavimleri (halklari) icin milli muhtariyet talep kiladur.

Kayit: Baska musluman vatandaslar hem ozlerine muhtariyet talep kilasalar, Firka onlara hame har cihetden yordam beradur.
  • 3. Muhtariyetli kitalarda aciladurgan meclis mebusanga (deputatlar palatasi) mahalli idaralarga ve baska butun teskilatga saylanadurgan [secilen] azalar umumi, beraber, yasrki ve bivasita saylab usulu ile saylanadir.
  • 4. Milletin yirmi yasga yetip, ehliyet peyda kilgan her bir ferdi: er bulsun, kadin bulsun --sinif, din ve mezhep ayirmasiga bakmasdan saylamak ve saylanmak hakkina maliktir.

Kayit: Musluman kadinlarin saylavga istiraklari idari riya dahilinde (riat dairesinde) bulur.
  • 5. Yukarda mezkur barca muhtariyetlik kitalar merkezi hukumet ile vatan mudafaasi, pul cikarmak [para basmak], boj ve harici hukumetler ile munasebetlerde bulmak hususunda alaka ve irtibatnin (bagliklikim) muhafaza kilir.
  • 6. Muhtariyetlik kitalar dahili meseleler (idari, mali, ser'i, medeni, adli ve maarif isleri) de mustakildir.
  • 7. Her bir muhtariyetli kitanin merkezinde, kanun yasayi-durgan bir meclisi mebusan ve ol kanunu icra kiladigan bir hayati vukela (vekiller heyeti) bulur.
  • 8. Her bir muhtariyetli kitalar mahalli islerde keng [kendi] imtiyaz ve hukuklarga malik vilayet (oblast), sancak (uezd) ve nahiye (ucastka)larda bulunur.
  • 9. Her bir muhtariyetli kitanin resmi tili ekser halkinin soylegen tili ve sivesi bulmak ile beraber vilayet ve sancaklarda yerli halkin soylesadigan til ve siveleri hem istimal kililinir.
  • 10. Her bir muhtariyetli kitalarda vatan mudafaasi icin halk militsiyasi teskil kilinip, hazirgi teskilati askeriye (harbii teskilatlar) usulu bitirulur.

II. Milli Meseleler
  • 1. Rusyada yasayadigan Turk milleti necibesinin (tub milletinin) barca kavimlariga aid umumi meselelerni hal ve tavsiye kilmak icin milli ve medeni ittifak teskil kilinir.
  • 2. Bu ittifaknin kayo [hangi] tarikide yasalmagi hukuk ve vazifeleri muhtariyetli kitalarning birinci kurultayida tayin kilinir.

III. Dini meseleler
  • 1. Her bir muhtariyetli kitada halis dini islerni karamak [bakmak/gozlemek] icin merkezde mahkemei seria (seriat mahkemesi) ve vilayetlerde onun subeleri ve her bir sehir, kislak ve ellerde kazihaneler [kadiliklar] acilir.
  • 2. Rusyada yasayduran butun muslumanlarin kavmiyat ve mezheplerini ayirmasdan dini meselelerini hal ve tavsiye kilmak icin saylanmis bir seyhulislam tahti riyasetinde varca musluman kita ve milletlerning vekilleri murekkep bir hayati diniye kurulur. Bu hayatga Turk bolmagan muslumanlarin ham vekilleri istirak kilir.
  • 3. Vekiller saylanganda her kitanin nufusu (ahalisi) itibara alinip, vekillerinin adedi nufusuna karab tayin olunur.

IV. Muhtariyetli kitalarda ehliyet (fukaralik) hukuku
  • 1. Cumle ahali, kaysi [hangi] din ve kaysi mezhebde bulsa [olsa] ham, kanun karsida barabar sanalur.
  • 2. Hurriyeti vicdan (vicdan erkinligi) tam manasiyla icra kilinip, ahaliden hic kim dini, mezhebi ve itikadi ucun takib ve tazyik kilinmaz.
  • 3. Din ve mezheplerden hic biri hukumet tarafindan baskalarina tercih kilinmaz (artik gorulmez).
  • 4. Her kim oz fikrini, hayalini soylemekte, matbuat ve baskalar vasitasi ile nesr ve ilan kilmakda ihtiyarlidir.
  • 5. Uy [ev] icleride bulsun, acikda bulsun, isteyen meselelerini muzakere ve hal etmek icin her kimin yigilip [toplanip] ictima yasamakta (yigilmakta) hakki vardir.
  • 6. Cemiyet yahut bir ittifak yasamak icin hec kimden ruhsat sormakta intiyac yoktur.
  • 7. Hurriyeti sahsiye ve muhafazati baytiya (aile muhafazasi) tamamiyla tatbik kilinip, teyavuslu mahkemelerin kararindan baska, birovnin uyina girip tintimak, hat ve kitaplarini karamak mumkun imazdir.
  • 8. Kamalgan her kisinin yirmidort saat icinde tevuslu mahkemeye tapsirilmagi lazimdir.
  • 9. Pasport usulu bitirilip [kaldirilip], hem memleket dahilinde veya haricinde olsun, her kim hohlagan yerde hec kimden suramasdan ketmakda haklidir.
  • 10. Yukarda mezkur parca ehliyet hukuku esasi kanaunga dahil bolup, mudafaa ve muhafazasi mahkemei alilere havale kilinir.

V. Iktisad ve maliye meseleleri
  • 1. Firka parca saliklerini bitirip ve barham verip, fakat yer, su ve ticaret (savda-satik) daromadlari ve baska seri yollardan salik pulu almak taraftaridir. Bu saliknin miktari daromadin artmasina karab miktar ve hem faydada artip baradir.
  • 2. Firka huner ve dehkancilikda gerekli esbab ve masinalarin ve ahali tarafindan isletiledurgan birinci zaruri narsalarin kup ve arzan bulmakligi icin bac [vergi- gumruk] saliginin ozaytirmagin [azaltilmasini] talep kilir.

VI. Yer meselesi
  • 1. Firka padisahlik mulklerinin ve padisahin hususi yerrinin ve kniazlar hanedani mahsus yerlerin parcasini bedelsiz (hak tulamay) musadere kilip, hasil mecmuundan lazim miktarda ekicilik ile mesgul olan mahalli halka satmak yahut icara vermek tariki ile taksim edilip, yer verilisini lazim toladir.

Hususi yerler dogrusunda:
  • 2. Turkistan kitasindan baska butun Rusya vilayeti ozlerine mahsus kanday bir kanun kabul etse, muhtardirlar. Amma Turkistanda hadden ziyade hususi mulke malik payscik (paylasici/ortak) ve olpovitlar kup bulmagan sababli Turkistandaki hususi mulkler, hazirda oz egalarinin tasarrufunda kalub tururlar.
  • 3. Bazi havadisler (hadiseler) sebepli (Mingtepedaki Isan vakasi gibi) cemaat kulidan cebren musadere kilinip, baskalarga taksim kilingan yer ve kislaklarin evvelki egalariga kaytarmakga hareket kilinir.
  • 4. Hukumet yahut cemaat tarafidaki musadere kilingan vakiflarin parcasini vakifnamaga muvafik asilga kaytarmak icin tevisli tedbirlerge hazirdan baslab kirisir.

VII. Isciler meselesi
  • 1. Firka, iscilerning ittifak ve cemiyetler berpa kilmaklariga ve, lazim kurilganda, umumi ve hususi suratda is taslamak vasitasila oz hukuklarini mudafaa kilmaklariga mani bulunmaz.
  • 2. Iscilere mahsus koyulmus kanun ve imtiyazlarin hususi hizmetlere ham samil (tegisli) bulmagini ve iscilerin hukukunu mudafaa kiladigan kanunlarin icrasina bakadigan dairada isci vekillerinin ham istirak etmeklerini teleb kiladur.
  • 3. Isci hatun ve bolalarin [cocuklarin] hukuklarini muhafaza etmek ve sihhatlerine zararli islerden butun iscilerin hususi kanun ve kaideleri ile idare edilmesi matluptur.
  • 4. Hususi kanun ve kaideler tahtinda (tarikinde) kiritilmegen sermayedarlar bile isciler arasinda cikadigan bazi bir cancal ve nizalar her iki tarafin vekilleriden teskil edilmis heyet tarafindan hal kilinir.
  • 5. [1] Oz iscilerini istohovoyt (strahovanie --sosyal sigorta] kildirmaga sermayedarlarin hukumet tarafindan mecbur kilinmasini [2] karilik [ihtiyarlik] ve zayifliktan mudam aciz kalgan iscilerin devlet hisabidan istohovoyt kildirilmagini ve [3] iscilerge mahsus kanunlarin bozulmasligini kanun ile muhafaza kilinmagini telep kildadur.

VIII. Adliye meseleleri
  • 1. Mahkemelerin yalgiz kanun ve seriatga tabi bulup, her hal mudahilatlardan ve taskari [dis] kisilerin halali [gecici] ve anga katismaklaridan (aralasmaklaridan) hali bulmagi lazimdir.
  • 2. Tevuslu mahkemelerin kakari kanunen tasdik edilmezden hic bir kisi cezalanamaz.
  • 3. Heyeti icraiye tarafindan hakimlerning tayini, azli (boslatilisi), nasbi (tiklanisi) ve hem tebdilige (almastirilisi), hususen mahkemelerdeki islerning barisiga hic bir bahane ile mudahele (dahl) kilinmaz.
  • 4. Cezalar masruta (Konstitutsiya) usulu ile, yani meclisi mebusan tarafindan cikarilgan kanunga muvafik bulur.
  • 5. Istintak (tergov) esasinda mudafaa vekil (advokat) tutmak usulu kabul edilir.
  • 6. Cinayet mahkemeleri yalgiz ikiga ayrilir. Biri bidayet (baslangic) mahkemesiki, hakimleri halk ve cemaat tarafindan saylanir. Digeri mumeyyiz (baska ayratilgan) hakimlerge malik istinaf mahkemesiki, bidayet mahkemesining isleri hakikat ve temyiz (ayrim) eder.

IX. Maarif isleri
Maarif isleri ademi merkeziyeti enam usulunde mavafik kanun uzere tesis ve teskil kilinir.
  • 1. Ilm ve maarif isleride cumle ahali ve milletge ayirilmasdan, erkek ve hatunlar barabardir.
  • 2. Mekatib (mekteb) isleride hususi sahislarin gayreti ve mahalli idarelerin tesebbusu ile islenmis islerde hec vech (sebep) ile tahdid kilinmaz [sinirlanmaz].
  • 3. Tedrisat (dersler)in azad ve serbest (erkin ve baglik) olmakligi lazimdir.
  • 4. Mekatip arasida irtibat (bagliliklar) bolub, iptidailerden (baslangic mektep) residiylere (tuluksuz orta mektep)[rustiye], residiylerden idadiylere (orta mektep), ve idadiylerden aliylere (ali mektep) kolaylik ile talebeler kabul kilinidurgan usulude bulunur.
  • 5. Darulfunun ve baska ali mektepler cumlesi dahili (icki)[iceri] isleride ihtiyarli ve tedrisatda azad bolurlar.
  • 6. Ali mekteplerning avam arasidaki ilm ve medeniyet hususlaridaki hereket ve tesebbuslerige mumanaat (manilik) kilinmayor.
  • 7. Mahalli idaralarning talim ve terniye hususundaki gayret ve hareketleriga mumanaat kursatilmaydir.
  • 8. Talimi iptitaining umumi, meccani (bepul) ve mecburi bulmagi gerektir.
  • 9. Mahalli idareler tarafindan katta ve buyukler icin aciladigan mektep, kutuphane ve kiraathane isleriga kengclik verilir.
  • 10. Huner ve sanayi (sanatlar) terakkisinga gayret ve tesebbus edilmegi gereklidir.
  • 11. Iptidai ve idadi mekteplerde tedris (ders) tili her bir muhtariyetli eyalet (muhtar vilayet)ning ekseriyet ahalisinin suyledigan tili ve sivesi olur.
  • 12. Residi ve idadi mekteplerde Rus tili ve umumi Turk sivesi lisan olunup, ders verilmesi mecburi olur.
  • 13. Ali mekteplerde cumle Turklerin umumi edebi tili ve sivesi ile ders verilir.
  • 14. Kirk bola yigilsa, ekalliyette (azinlikta) kalan milletler icin acilmis iptidai (usul) mekteplerde ders oz dillerinde okumagi mecburidir.
  • 15. Yeter derecede talebe olur ise, ekalliyet teskil kilgan millet bolalari icin tedrisat (dersler) oz dillerinde olmak sarti ile residi ve idadi mektepleri olur.

Meramnamede beyan kilingan maksadlarga yetismek icin firka evvela cenabi hakka ve sonyan (ikinciden) tamami mihnetkes ve milletperver vatandaslara suyalub ve takya kilinir.

Son.

Turk Ademi Merkeziyet Firkasinin Nizamnamesi
  • 1. Turk Ademi Merkeziyet Firkasinin maksadi Rusyada muhtariyetli mahalli ve milli esasi uzere cumhuriyet inam (halk cumhuriyeti) teskil etmektir.
  • 2. Firkanin maksadina hizmet etmegi hohlagan her bir musluman, hohlasa erkek, hohlasa hatun, her kaysi meslek ve siniftan bulsa bulsun, sifahi (agzaki) yahut tahriri (yazma) suretde azaligini hahlasa, isbu vakt firkanin iki azasinin sahadeti (guvahligi) ve heyeti idarenin tasdiki ile kabul kilinir.

Kabul kilingan azalar firkanin nizamnamesine ve cemiyetlerinin kararlarina tabi olur.
  • 3. Her bir kitadaki idari merkezler, vilayet idareleri, firkanin baska subeleri ve lazim tapsa, idarei merkeziye tarafindan gonderilmis vekiller her birleri aza kabul kila olurlar.

Kayit: Firkanin maksadi malum bulgan her bir joyda [yerde], meyil ve arzusu bir tudeler mevcut bulganda, o yerden teskilat komitesini tesis edip, merkezi idareye ilan kilib, merkezi idare arasida alaka ve irtibat amalga getirilsin.
  • 4. Firkanin zararina ve ziddina dogrudan dogru veya vasita ilen is goren azalar heyeti merkeziye tarafindan kat' ve karar ile firka azaligindan cikarilir. Eger cikarilmis aza heyeti merkeziye kararina razi bulmasa, umumi kurultayga arz kila olur. Nadvanin (umumi meclis) karari katidir.
  • 5. Her aza muayyen vakitlerde cemiyetinin tayin ettigi miktarda firka sandikina azalik hakki verir.

Kayit: Aza yazilmakni hohlagan kisi azaliga girmek icin bir sum [para birimi; zamanin rublesi] vermegi lazimdir.
  • 6. Firkanin Firkanin umumi yigin (nadva)lari yilda bir mertebe idarei merkeziyeler (merkezi idareler) tarafindan cikarilir.
  • 7. Kita dahilinde cagirilan umumi nadvalar firkanin kilar islerini tayin eder, idarei merkeziye intihab kilar (saklar), madahil ve mesarif vechlerini (girim ve cikim meblaglarini) tasdik eder ve firkaya ait baska meseleleri hal kilar.
  • 8. Umumi kurultaylar heyeti merkeziye azalarindan vilayet komiteleri ve baska mahalli teskilat numayendelerinden venadvanin maslahati ile idarei merkeziye tarafindan cagirilmis azalardan teskil kilinir.
  • 9. Numayendelerin adedi heyeti idare tarafindan tayin kilinir. Heyeti idare marifeti ile cagirilan azalarin adedi kurultaya istirak eden umumi numayendelerin onda birinden artik bulmasligi lazimdir.
  • 10. Kita dahilinde firka islerine ve matbuatina nezaret etmek butun firka namina resmi ilan ve beyanat vermek, hazine idaresi bu vech (meblag) layihasinin tertibi idarei merkezieye tevusluktur.
  • 11. Heyeti merkeziyeler kita kurultaylari tarafindan yasirun tavus ile cemiyetde mevcud azalardan bir yil muddetle saylanir. Heyeti idare azalarinin adedini nadva tayin kilar.
  • 12. Heyeti merkeziyenin nadvalarini tayin eden sartlari ile iki idare azalari cagirmaya muhtardir.
  • 13. Mahalli teskilat kanday suretde is gormeklerini ve kaysi yilda idare teskil etmeklerini kurultaylar tarafindan men kilinmayan usuller ile ozleri tayin kilarlar.
  • 14. Vilayet dahilinde firka azalarini, firka islerini idare etmek icin vilayet komitesi teskil kilarlar.
  • 15. Vilayet komitesi azalari vilayet kurultayi tarafindan bir yil muddetle saylanir.
  • 16. Vilayet dahilinde nadvalar cagirmak mahalli komiteye tevusludur.
  • 17. Vilayet komitesinin munasib ve salah gorusune sehir, sancak ve nahiye komiteleri teskil etmek mumkundur. Bu komitelerin arasindaki munasebat vilayet kurultayi tarafindan tayin kilinir.
  • 18. Firka azalarinin adedi yuze kadar yetgince firka teskilat heyeti tarafindan idare olunur. Yuz nefer aza yiginlangan sonra meclisi muessesan (tesisciler meclisi) cagirilip, yasirun saylap ile idare heyeti tayin kilinir.

Kayit: Birinci idare saylavinda heyeti idare azalarinin yirmisi teskilatlardan olmasi gerektir.
  • 19. Butun Rusyada mevcut firkalarin faaliyet ve vaziyetini tayin ve tasdik etmek icin yilda iki mertebeden kem bulmaslik sarti ile cumle kitada ve idare merkeziye vekillerinden teskil bir kongre (zor cemiyet) (kongress)ler cagirilir.
  • 20. Birinci kongre Taskent idarei merkeziyesi tarafindan cagirilip, keyin vaka buladigan ictimalarin daveti kongre tarafindan ikinci idarei merkeziyelerden biriga havale kilinir.
  • 21. Idarei merkeziyeler kongresi lazim bulur ise, butun Rusyada mevcut firkanin umumi islerini idare etmek icin umumi bir idarei merkeziye tesis kilar.
  • 22. Isbu meramname ve nizamnameyi tekmil ve tashih etmeye umumi kurultayin ihtiyari vardir.

Son.

Turk Ademi Merkeziyet (federalist) Firkasinin meramname ve nizamnamesi. Bu kanunun birlesip yazici zatlar:
Molla Kemalettin Kazi (kadi) Domulla Rahmanberdioglu, Kokand;
Molla Muhiddin, Mahdum alam Molla Muhammed, Andican;
Molla Baki ahund Domulla Adilbayoglu, muderris, Andican;
Molla Nurettin alam Yoldashoca isanoglu, Andican;
Molla Muhammedcan Baybaca Kemalcanbaef, tuccar, Andican;
Mirza Abdulkadirbek Mirzaahmet Kosbegiof [Kusbeyoglu]45, Andican;
Molla Abidcan Mahmudyar, tuccar, Kokand;
Mir Adil Mirza Ahmetoglu, tuccar, Skobelef;
Munevver Kari Abdurresidcanoglu, Taskent;
Molla Mahmudhoca Behbudi, Muftu, Semerkent;
Abdulkasim Muhammed Aminzade;
Muhammed Amin Efendizade -- Kafkas ulemalarindan;
Sadreddinhan mahdum Muhammed Serifhoca kazioglu, Taskent;
Molla Mir Abdullah Molla Sahmirza ahundoglu, ehli talebe, Taskent.
5 zulkade 1335 hicri
11 sunbule (11 Eylul) 1917 miladi

Japon bilim adami Hisao Komatsu,46 Z. V. Togan'in47 yazilarina dayanarak, Turkistan Turk Ademi Merkeziyet (federalist) firkasinin gundeminin Azerbaycan Musavat partisinin gundeminden alindigini gostermistir.48 Azerbaycan Musavat partisinin ilk kurulusunun Baku'da 1911 yilinda oldugu belirtiliyor.49 Musavat'in 1917 yilinda Azerbaycanin Gence sehrindeki Turk Ademi Merkeziyet Partisi ile birlesmesi sonucu, ortaya Turk Ademi Merkeziyet-Musavat partisi cikmisti.50 "Bu partinin adi bile, Osmanli Ademi Merkeziyet Firkasini andiriyordu. Azerbaycandaki Difai Firkasinin, Osmanli Ademi Merkeziyet Firkasi ile 1906 yilini kadar geri giden iliskileri vardi."51

Boylece, Azerbaycandaki bu yeni Turk Ademi Merkeziyet Firkasi-Musavat firkasinin gundeminin, Turkistana davet edilen Azerbaycanli Mehmet Amin Efendizade tarafindan Taskent'e getirildigi, ve, Turkistan Turk Ademi Merkeziyet (federalist) Firkasi gundemine temel olarak alindigi anlasilmaktadir. Azerbaycan ve Taskent Turk Ademi Merkeziyet (federalist) firka gundemleri karsilastirildiginda, Turkistan Turk Ademi Merkeziyet (federalist) firkasinin, Azerbaycan Turk Ademi Merkeziyet-Musavat partisinin programini52 "meramname" basligi ile kendine temel aldigi goruluyor.

SSCB nin kendini "Yeniden Kurma" konusmalari basladiktan sonra, goze ilk olarak "Halk Cepheleri" carpmaya basladi. Her bir "SSCB Cumhuriyetinde" kurulan bu Halk Cepheleri, icinden ciktiklari toplumlarin cogulcu yonetim isteklerini toplu olarak anlatmak ve uygulamak istegi ile kurulmuslardi. Bu Halk Cepheleri icinde, dogal olarak, her turlu dusunce akimi bulunuyordu. Azerbaycan Turkleri53 de bir Halk Cephesi kurduktan sonra, "kanunlara karsi" olmasina bakmadan, cogulcu yonetime toplu katilim birimleri kurmaya basladilar.

"SSCB yi Yeniden Kurma" akimi baslangici sonrasi Azerbaycanda ilk kurulan cogulcu yonetime toplumsal katilim birimi Azerbaycan Dircelis Partisi oldu.54 O gunlerde parti kurmak Moskova tarafindan yasaklanmis oldugundan, kurucular kendilerini saklamak zorunda idiler. 1990 yili Kasim ayi ile 1991 yili Subat aylari arasinda Azerbaycan Dircelis Partisi ile, Azerbaycan Halk Partisi birlesti. Ortaya, Azerbaycan Halk Dircelis Partisi cikti.55 Bagimsiz Azerbaycan Cumhuriyeti 1992 yili Cumhurbaskanligi secimlerine katilmak icin yeni partiler de kuruldu.56

Orta Asya'da oymaklar ve uruglar arasinda surekli dusunce alis-verisi ve isbirligi olmustur. Bu durum, 20ci yuzyilda giderek artmistir. Turkistan Kurtulus Savasi (Turkistanda "Milli Kiyam" olarak ta bilinir) 1916 yilinda baslamis idi.57 Turkistanli aydinlar, Turkistan bagimsizligini kazanabilmek icin her yonde calismalara girismislerdi. Bu ugraslari sonuclar veriyordu. 1921 Ilktesrininde Semerkant'ta ve 1922 yilinin Eylul ayinda Taskent'te Ozbek ve Kazak kongrelerinde muzakere edilip ortaya cikarilan ilk cogulcu gundemlerden birinin maddelerine goz atalim. Bu gundem, 1916 yilinda Turkistan Kurtulus Hareketinin baslamasi ile kurulan "Cemiyet" in58 calismalarinin sonucunda yazilmistir:

  • 1. Cemiyet'in gayesi, Turkistanin mustakil olmasi ve Turkistanin mukadderatini Turkistanlilarin kendi ellerine almalari;
  • 2. Mustakil Turkistanin idare usulu demokratik cumhuriyettir;
  • 3. Istiklal kesbi ancak milli ordu teskili ile mumkundur, milli hukumet ancak milli orduya istinat eder;
  • 4. Turkistanin istiklali, iktisadi istiklal sayesinde mumkundur. Turkistan iktisadiyatinin umumi hatlarini tayin etmek, sanaat (endustri) ve ziraatin hangi kisimlarina daha ziyade ehemniyet vermek lazimgeldigini tesbit eylemek, yapilacak demiryollari ile umumi mngistral ariklarin istikametlerini tayin etmek gibi meselelerin Turkistanlilarin kendi ellerinde olmasi;
  • 5. Asri maarif ile profesyonel maarifin terakki ettirilmesi ve Avrupa medeniyeti ile, ayrica rus medeniyeti yolu ile degil, dogrudan dogruya tanismaya calismak;
  • 6. Milliyet meselesi ile memleketin tabii servetinden istifade meselelerinin nufus adedi tenasubu usulune gore halledilmesi;
  • 7. Din islerinde tam hurriyet, devlet isleri ile din islerinin karistirilmamasi.59

Togan, "Cemiyet"in adinin kisa sure sonra Turkistan Milli Birligi (kisaltilisinin TMB) oldugunu yazar. Turkistan Milli Birligi cemiyetinin kurulusundan kisa bir sure sonra, daha once kurulmus olan birlikleri topluca bir cati altinda birlestirebilmek icin calismalar basladi. Bu birlesmelere katilanlarin hepsi biliyor ve anliyordu ki, kucuk parcalar tek baslarina basarili olamayacaklardi. Birlik olmadan, saglik, varlik ve bagimsizlik gerceklesemeyecekti. Birligi gerceklestirmek yolunda atilan adimlardan biri, Mart ayinda
Sosyalist Tudesi kurulmasi oldu.60

Sosyalist Tude nizamnamesi:
  • 1. Iktisadi sahada yer ve suyun, yeralti servetlerinin millilestirilmesi, koy hayatinin kollektivize edilmesi, buyuk kanallar insaatinin sosyalizmin tatbiki icin esas saha sekline cevrilmesi, tudenin esas gayelerini teskil eder;
  • 2. Endusrisi inkisaf eden medeni memleketlerde, maruf amele muesseselerini, Turkistanin yerli amale teskilatina planli olarak tatbik etmek, Turkistanin rencber dikhanini, amale telakki etmek;
  • 3. Turkistanin mustemlekecilerin elinden kurtularak kendi kendini idare eylemesi, bu ulkede tabakalasma imkaninin ve rencber sinifin kendi hukuku icin mucadele edecek seviyeye yukselebilmesinin ilk ve esas sartidir;
  • 4. Hur Turkistanda idare usulu rencber sinifin ve teceddud taraftarlarin engelsizfaaliyetlerini temin eden demokrat cumhuriyet olacaktir. Turkistanin parlamentosu, zemstvo ve sehir idareleri, umumi ve gizli secim yolu ile yapilir;
  • 5. Memleketin idaresi ve burada sosyalizm tatbikinin temini, milli ordu ile teskili ile kabil olur;
  • 6. Turkistanda milliyet ve ekalliyet meselesi, milli tenasup esasinda halledilir;
  • 7. Maarif, yerli halkin memleket idaresini bizzat idare etmelerini, tekmil asri devlet muesseselerini, asri nakil vasitalarini, demiryolu, posta ve telgrafi, ziraat ve sanayi muesseselerini hemen kendi eline almasini temin edecek ve kultur sahasinda yabancilarin tesirinden kurtulacak ve kuvvetli yerli kulture malik olacak bir kilde konulmali; hizmet mektebi, profesyonel mektepleri acmak ve umumi talimin tatbiki maarifin esasi umdelerinden olur;
  • 8. Din isleri, dunya ve devlet islerinden tamamen tecrit edilir;
  • 9. Turkistan sosyalistler tudesi, ancak mazlum siniflar gibi, mahkum milletlerin hukuku icin de mucadele prensibini kendisine esas umde edinen bir internasyonele girebilir.61

"Sosyalist Tude" sonra "Erk Firkasi" adini almis ve nizamnamesi 1926 yilinda Togan tarafindan, yukardaki dokuz yonlendiricisi asagidaki gibi genisletilerek yayinlandi.

Erk Firkasi 1926 Nizamnamesi (Sosyalist Tude devami)
  • 1. Iktisadi sahada tatbik edilmesi icap eden careler:

a) yer, su ve orman tamamen halkindir ve meccanen istifade edilir;
b) maden istihsalati tamamen millilestirilerek, mustakil Turkistan hukumetinin elinde olur. Agir endustrinin diger kisimlarinin devlet eline gecirilmesi ise, memleketin iktisadi cabuk duzelmesi, amele hayatinin islahi icin hususi ellere nisbeten daha faydali olmasi ile mukayyet tutulur;
c) halk igeliginde kollektif usulu ileri surulur. Bununla beraber Turkistanda sugarma isleri ve "haser" (imece) usulu, irmak ve ariklar sisteminin muhafaza ve idaresi gibi koylu dikhan kutlelerinin musterek calismalarini talep eden hususiyetlerin ahaliye istikbalde iktisadi ve ictimai hayatin muhtelif cihetlerini sosyalizmin ideali olan kollektivizm esaslarinda ve umum milletin ortak calismalari ile inkisaf ettirmeye alistirmak, bugune kadar daginik kalip, yalniz bir arik, irmak veya asiret cercevesinde yerlesebilen Turkistan koylulerini cemiyet hayatina, ictimai imar islerine daha ameli bir surette alistirmak icin en muvafik sahalar oldugu nazari itibara alinir. Asri usullerde yeni buyuk ariklar kazmak ve butun nehir sistemlerini tanzim edecek buyuk bentler insa etmek, Turkistan daglarinda butun ulkenin iktisadi hayatini idare edecek hidro-elektrik istasyonlari vucuda getirmek ve bunlarin idaresi, kollektivizmi ve musterek milli mesaiyi mustakbel Turkistan iktisadi hayatinin ve sanayiinin esasi yapacaktir; c) koy igeliginin endustrilizasyonuna calismak, sulama ve gubreleme usulu ile yapilan ziraatin Turkistanin her tarafinda ihyasina ve inkisafina ehemniyet vermek, Rus istilasi devrinde Turkistanin bilhassa simal kisimlarinda intisar eden ekspansif (yani, sulama ve gubrelemeye riayet edilmeyen "bahari") ziraat usulunun, intensif ziraate karsi aldigi taarruzi vaziyetini degistirmek;
d) yeni buyuk magistral kanallar kazdirmak ve nehir havzalarinda yeni acilan sulama sahalarina her seyden evvel coldeki ahaliyi, yani ister eskiden gocebe olan, isterse nehirleri idare edemiyerek cole cekilip "carva" hayati ile collerde gecinmekte olan ahaliyi iskan etmek;
e) Ruslarin muhaceret yollarini kesmek, iktisadi hususta Turkistanlilar ile ayni seviyede olan irkdas kavimleri ve Asya kavimlerini iskan etmek yolu ile ahalinin kesafetini arttirmak;
f) vergilerin, yalniz parlamentodan gecirilen bir varidatla mutenasip olmasi;
g) kooperatifin butun envaini tervic etmek ve devlet sermayesi ile halk istikrazi bankalari acmak;
h) yeni asri sehir imarina ehemniyet vermek. Asyanin ortacag ve ayni zamanda sihhi olmayan eski sehir usulunun, yerli ahali arasinda eski hayat tarzinin yasamasina sebep oldugunu gozonunde tutarak, sehrin yerli ve Avrupaiye inkisamini sona erdirmek ve bunun icin eski sehrin yeniden asri usulde muntazam ve daimi planli bir surette imarini temin eden planlar tertip etmek, eski sehirlerin sulama sistemini ve ariklarini, kanalizasyon yollarini, munakalat yollarini, buyuk imaretlerin, park, buyuk caddelerin ancak su yeni planlar uzerine yapilmasini, Turkistanin butun sehir ve kasabalarinda mecbur etmek;
  • 2. Amele meselesini halletmek yolunda gorulecek careler:
a) mevcut beynelmilel amele ve sanatkar teskilatini, esnaf cemiyetleri, amele kasalari, sulh kamaralari, hayat sigortasi ve hizmet muhafazasi gibi muesseseleri, Turkistanda da tam hukuklu ve rencber sinifin hukukunu layikinca mudafaa edebilecek muesseseler sifati ile vucuda getirmek, o muesseselerde yerli amaleyi asri profesyonel ittifaklari usulleri ile is gormeye, Turkistanin her yerinde kendi kendilerini idare etmeye kati surette alistirmak; bunun icin hususi mektepler ve kurslar acmak;

b) devlet ve hukumet idaresinde bulunan fabrika ve imalathanelerdeki amele hayatini, devlet idaresinde bulunmayan muesseseler icin numune olacak tarza sokmak;
  • 3. Turkistanin iktisaden inkisaf ve yukselmesi, ancak bu ulkenin kendi mukadderatina kendisi malik olmasi ile mumkun olur. Binaenaleyh Erk Firkasi, Turkistanin tam istiklalinin elde edilmesi, ulkenin Orta Asyadaki cografi, tabii ve iktisadi vaziyeti ile mutenasip kuvvetli ve muhim bir uzuv sifati ile beynelmilel sahaya girmesi yolunda ugrasacaktir;
  • 4. Distan emperyalistlerin ve icten feodalite ve ruhanilerin elinden azad olan Turkistanin idare usulu demokratik cumhuruyet olur. Idare kuvvetinin butun kaynagi: vasitasiz ve erkekle kadin musavi olarak gizli secim usulu ile secilen parlamentodur. Vilayet ve tumen kengesleri ve sehir idareleri yine bu esasa gore vucuda getirilir. Turkistanda halk hakimiyeti, Avrupanin burjuva demokratik ananelerini gecirmis olmadigindan, yerli kapitalistlerin ve burjuvanin tazyik ve demagojisine maruz kalacagi hatirda tutulmali ve ona karsi tedbirler alinmalidir. Turkistanda demokrasi, halkin asagi ve ezilmis tabakalari icinden hur ve serbest mucadelelerde yeni kuvvetlerin cikmasini temin edecek mahiyette olmalidir;
  • 5. Erk Firkasi, Turkistanin istiklalini ve mahalli halk hakimiyetini her nevi sulh yollariyla vucuda getirmeye calisacaktir. Bununla beraber idareyi ele almak ve aldiktan sonra muhafaza edebilmek, ancak milli ordu teskil etmekle kabil olacagindan, firka, Turkistanda askerligin mecbur olmasini ve umum ahaliye askerlik ogretmek usulunu ileri suruyor. Ayni zamanda firka, ecnebi istilasi sartlarinda da askerligi yahut kumandayi yalniz mustevlilere munhasir kilmak, yerli askeri Turkistan disina cikarmak, onlari mustevli ordulari arasinda ufak parcalara taksim ederek idare etmek yolundaki gizli ve acik tesebbuslere karsi butun mucadelelere muzaharet edecektir;
  • 6) Turkistanda milliyet ve ekalliyet meseleleri, devlet idaresinde demokrat intihap usulu ile istirak etmek, memleketin mekteplerinden ve baska umumi muesseselerinden, milli servetinden, toprak ve sudan, ictimai is tesisati ve issizlikle mucadele tedbirlerinden, her kavmin adediyle mutenasip surette istifade etmesi usulu ile halledilir. Bununla beraber, Firka, millet ve kabile teskilatinda her zaman harici emperyalistlerin desiselerine alet olan feodalizm ve asiret esaslari ile cidden guresir ve Turkistanda ahalinin ekseriyetini teskil eden irka mensup olup, ayri ayri harslari da henuz tesekkul etmeyen etnik zumrelerin hepsine ortak, umumi Turkistan medeniyeti vucuda getirmek ve onu kuvvetlendirmek, inkisaf ettirmek yolundaki tedbirlere yardim eder. Ayri ayri kabilelerin orf ve adetlerine, dini mezheplere mustenit hukuk yerine, asri kanunu medeni ve asri yargi ithali de asiret an'anatini ve musavatsizligini ortadan kaldirmaya sebep olur;
  • 7) Turkistanda maarif, baslica Turkistan ahalisine maddi ve manevi sahalarda cabuk terakki yollarini gostermek, halk hakimiyetini kuvvetlendirmek, maliye, sanayi ve teknik sahalarinda, demiryolu, telgraf islerine ait malumati, Turkistanin istiklalinden sonra da bu ulkede sadece ahali sifati ile yasayip kalacak olan sabik mustevlilerin elinde monopol olmaktan kurtararak yerlilerin eline gecirmek, sinif imtiyazlarini temelinden ve kalblerden silmek, yeni halk demokrasisi medeniyeti vucuda getirmek maksatlarina muteveccih olmalidir. Hizmet mektebi usullerinin tatbiki, umumi meccani iptidai talim. Turkistanlilari Avrupanin en mutemeddin milletlerinin medeniyeti ile vasitasiz tanitmak da firkanin maarif sahasindaki esas isteklerindendir. Maarifin devlet butcesi ile temin olunan kadrosundan istifade eylemek, memleketteki butun milletlerin ve siniflarin nufus adetleriyle mutenasip surette olmalidir. Ahalinin digerlerine nisbeten geri kalan kisimlarinin tahsile ragbetsizligi ve itinasizligi, bunlarin hisselerinin daha cok zengin ve caliskan ve kurnaz olan kisimlarinin ihtiyarina, eline gecmesine imkan vermemeli ve bu husus temin edilmelidir. Bununla beraber Erk Firkasi, maarif butcesinin tertip ve taksimatinda koylu ve rencber siniflarinin ve bazi milletlerin ve tabakalirin maarif meselesinde, bugune kadar fazla ihmal edilmis olduklarini gozonunde tutarak, bunlarin evvelce kaybettiklerinin telafi edilmesine ayrica ehemniyet verir;
  • 8. Din meselelerinde vicdanin tam hurriyeti, dinin herkesin hususi isi olmasi, dinin dunya ve devlet islerine karistirilmamasi gibi esaslar tabik edilmelidir. Hukumet ise din meselelerine ancak dini ayinlerin amme asayisini haleldar etmemesi, dini propagandanin da siyasi maksatlara hizmet etmeyecek, emperyalistlere ve dahildeki terakki ve halk hakimiyeti dusmanlari lehine alet olmayacak mahiyette olmasi gibi cihetlere bakar;
  • 9. Erk Firkasi ancak milliyet esasini taniyan mazlum siniflarin ve mahkum milletlerin is birligini samimi bir surette temin edecek olan enternasyonale girebilecektir.62

Butun toplumsal yonetim dusunceleri bastan bir cati altina toplanabilmis olsa idi, ilk an'da yapilabilirdi. Turkistan toplumunu bir araya getirebilmek icin calismalar suruyordu:

1921 yili Temmuz ayinda Turkistana gelen Buyuk Millet Meclisi azasi Soysalli Ismail Suphi Bey, bazi cedid liderlerin arzilarina uygun olarak 30 Temmuz tarihi ile 'siyasi ve ictimai ilmihal' yazip vermisti. 7 kisimdan ibaret olan bu ilmihalin ilk kismi 'siyaset kaideleri' 10 madde; ikinci kismi 'askerlik kaideleri' 7 madde; ucuncu 'maarif kaideleri' 11 madde; dorduncu 'sihhat ve riyazet kaideleri' 13 madde; besinci 'iktisat kaideleri' 11 madde; altinci 'din ve ahlak kaideleri' 17 madde; yedinci 'umumi kaideler' 3 madde; ceman 72 maddeden ibaretti. Bu ilmihale program ismi verilmisse de hakikatte irsat ruhunda yazilan bir ilmihalden ibaretti.63
1919-1924 yillari arasinda, Asya'nin Batisinda oturan Turkler de, Turkiye Buyuk Millet Meclisi (TBMM) yonetiminde, isgalci yabanci ordulara karsi bir Bagimsizlik Savasi veriyorlardi. Bati Turkleri, bir yandan da kendilerini toplumsal ve ulusal varlik yolunda toplamaya calismakta idiler. 1917 de yikilan carlik Rusyasinin yerine gelen Bolsevikler ile TBMM'nin ister-istemez askeri, siyasi, iktisadi iliskileri olmustu.64 Cunku, ozellikle 17ci yuzyildan bu yana, carlik Rusyasi'nin gozu ozellikle On Asya ve ozellikle Turk topraklarinda idi. 17ci yuzyildan baslayarak, carlik Rusyasi her kusak'ta Osmanlilardan toprak kopariyordu. Carlik Rusya'sinin cokmesinden kisa bir sure sonra, TBMM ve Bolsevikler 1921 yilinda Kars Anlasmasi ile sinirlarini belirlemislerdi.65 TBMM Ve Bolsevikler Buyukelci degis-tokusunda bulundular.66 Rus carliginin Turklerin bagimsizligini ortadan kaldirmak --ve bolusturmek- - istedigini 19 ve 20ci yuzyil carlik kaynaklarina dayanarak belgeleyen bir kitap ta bu surecte Bolseviklerce yayinlanmisti.67 Bolsevikler, bu kitabi ve icindeki belgeleri yayinlayarak, carlik Rusyasinin yolundan gitmeyeceklerini ileri surmek istemislerdi.68 Buna bakmayarak, Ikinci Dunya Savasinin sonunda Stalin, Birlesmis Milletler kurucu uyelerinden olan Turkiye Cumhuriyetinden toprak isteyip tehditlerde bulundu.69 Stalin'in bu toprak istegi, 1921 Kars anlasmasi ile duzenlenmis olan Turkiye Cumhuriyeti ve SSCB sinirlarinin bozulmasini iceriyordu.

Turkistanda bu suredeki degisik toplumcu ve cogulcu yonetime katilim birimlerinin birlesme calismalari sirasinda Cedid Terakkiperver Tudesi olustu.

Cedid Terakkiperverler Tudesi Nizamnamesi:
  • 1. Milli harsa malik mustakil millet olarak yasamak, hayatin esasidir. Bu, butun milletlerin idealidir. Bizim maksadimiz, Turkistanin mustakil ve hukumetin milli olmasidir. Milliyet, dil, din, an'anat, edebiyat ve adat birligine istinat eder.
  • 2. Hur Turkistanda devletin sekil ve idaresi cumhuriyet olup, hakimiyet menbai demokrasi usullerine muvafik olarak secilen Millet Meclisi, vilayet ve sehirlerde Il Meclisleri, ve Sehir Meclisleridir.
  • 3. Merkezi hukumet azalari, Millet Meclisinin tasvibi ile cumhurreisi tarafindan, vilayetlerde hukumet mumessilleri (Valiler) ise, merkezi hukumet tarafindan tayin; vilayet ve sehir idare muesseseleri de kendi meclisleri tarafindan secilir. Millet Meclisi, cumhurreisi ve vilayet meclislerinin intihap usullerine, adet ve muddetlerine ait tafsilat, mustakil Turkistanin birinci Kurultayi tarafindan tayin olunur.
  • 4. Turkistanda Turk olmayan milli ekalliyetler de medeni muhtariyet hukukundan istifade ederler. Turk unsuruna mensup kabileler eskisi gibi kuvvetli Turkistan medeniyetini vucuda getirmek ugrunda mutenasit bir surette clismalidirlar
  • 5. Turkistan milli hukumeti, Turkistan milli askerine istinat eder. Askerlik mecburidir.
  • 6. Dahili asayisi muhafaza icin vilayet idareleri, yerli polis teskil ederler ve bu teskilat, memleketin umumi mudafayi milliye idaresine de merbut olur.
  • 7. Memlekette vicdan hurriyeti tam olur. Dini ayinlerin hur surette icrasi devlet himayesi ile temin edilir. Memlekette ecnebi misyonerliklere musaade edilmez
  • 8. Matbuat ve nesriyat hurriyeti ve hurriyeti sahsiye devletin esasi kanunu ile temin edilir.
  • 9. Memleketin esas vergisi, kazancla mutenasip olur. Mirastan da o nisbette vergi alinir. Turkistanda eski zamanlardan kalan ortacag vergileri lagvedilir.
  • 10. Toprak meselesinde esas, su ve topragin ve yerin altinda ve ustundeki madenlerin ve ormanlarin devlet mulku olmasidir. Toprak dikhanlara hususi mulk olarak verilir
  • 11. Hususi sahislar yekdigerleri ile su ve toprak mubayaasi yapamazlar, butun toprak ve su muamelesi devlet eli ile icra olunur. Topragin temelluk hukuku mahalli sartlara gore kanunen tayin edilir.
  • 12. Turkistanin azadligi, ancak iktisadi istiklal mahiyetinde olabilir. Bunun icin Turkistanin diger komsu devletler ile iktisadi munasebetinin asri bir kilde ihya olunmasina ve inkisafina calisilir.
  • 13. Turkistanda toprak meselesinin esasi, sudur. Buna binaen butun kuvvet sulama ile umrani genisletmeye sarfedilir. Su idaresi isini ayrica bir ehemniyetle tanzim etmeye tesebbus edilir.
  • 14. Turkistanda, bilhassa Kazak, Kirgiz ve Turkmen ellerinde en muhim mesele, gocebe kavimlerin medeni hayata gecmesidir. Bu mesele buyuk nehirler uzerinde yeni sulama sahalari acmakla temin edilir. Turkistanda, Turk irkindan olan kavimlerden ve muslumanlardan baska, muhacir getirilmez. Gocebelilerde gocebe usulunde hayvan yetistirme, medeni usulle yetistirmege tebdil edilip inkisaf ettirilir.
  • 15. Turkistanda isci meselesinin halli, milli sanayiin inkisaf ettirilmesine merbuttur. Amelelerin calisma sartlari, is saati, kucuklerin ve kadinlarin hizmetlerini muhafaza ve sigorta ve baska meseleler ise, Avrupalilar gibi muterakki milletlerdeki usuller ile tanzim edilir.
  • 16. Adliye meselesinde mustakil ve herkese musavi adalet, butun ulke ahalisi icin mezhep ve din farkina bakmadan, asri kanunlarin kabul ve tatbiki ile temin olunur.
  • 17. Maarif hususunda umumi meccani iptidai talimin tatbikine calisilir. Memleketin kendi tebaalari, devletin menfaatine aykiri olmamak sarti ile hususi mektepler tesis etmekte hicbir mani gormezler.
  • 18. Turkistanda bilhassa profesyonel mekteplerin tamimine, Avrupaya talebe gondermege ehemniyet verilir.
  • 19. Kadim bir medeniyetin ocagi olan Turkistanda asirlardan beri terakum edip gelen medeniyet eserlerinin muhafazasina ve bunlarin da yerli hars ve medeniyetin yukselmesine hizmet edecek bir sekle sokulmasina calisir.70

Goruldugu gibi, sosyalist olsun, dindar da, uluscu da;

butun Turkistanli dusunurlerin oncelikle ele aldiklari konular: egitim, toplum'un ortak geliri, bagimsizlik ve guvenligidir. Bu ortak dusuncelerin biraraya getirilmesi, bu Cogulcu Yonetim Gundemlerine bir "Anayasa" niteligi verdigi de gozden kacmamalidir. Bununla birlikte, bu anayasa duzeninin de yalnizca dis etkenlerle Turkistanli dusunurlerin yazilarina ve calismalarina girdigi soylenemez. Togan, 20ci yuzyilin baslarinda yazilan bu Cogulcu Yonetim Gundemleri uzerinde hic bir dis etken olmadigini vurgular. Ozellikle, ABD ve Ingiltere'nin cogulcu yonetimi uzerine o gunlerde Turkistanda hicbir bilgileri olmadigini belirtir. Neden olarak ta, bu tur yonetimleri iceren kitaplarin o yuzyilin okullarinda okutulmadigini gosterir.

Bu tur dis etkenler olmadan, Turkistanli dusunurler cogulcu yonetim'i duzenlemek uzerine dusunce yuruturlerken ne gibi kaynaklar kullanmislardir? Togan'in aciklamasini bir yana birakacak olsak bile, yukarda da belirtildigi gibi, bu gelenek Orta Asya'nin kokunde yatmaktadir. Yalniz tore ve geleneklerle degil, yazili olarak ta yasatilmistir. 11 ci yuzyilda yazilmis olan Kutadgu Bilig kitabi, bir anayasa duzenindedir. Kutadgu Bilig, icerdigi ilkeler uzerinde neden durulmasi gerektigini de anlatmaktadir. Bu ilkelere ne yol ile varilacagini da aciklar.71 Okundugunda da gorulecegi gibi, Kutadgu Bilig her anlamda ileri toplumculuk gorusunu belirtir.72 Baska bir gorus ile, Kutadgu Bilig bir "Tug Baglamak Tuzugu" dur. Bir toplumun uyum ve hosgorurluluk ile ic ve dis iliskilerini duzenlemesi gerektigini ornekleri ile verir.73 Eger bir toplum icinde yalniz tek bir dusunce ve eylem duzeni kok salacak olursa, o toplum tek yonlu kalacaktir. Boyle bir toplum'un da uzun sure bagimsizlik ve benligini koruyamayacagi Turk tarihinden de acikca gorulebilir.

Gunumuzden altiyuz yil kadar once yazilmis bir kitaba gore, hanedanlarin zaman ile gucsuz dustukleri ve bu durumun da hanedanlarca yonetilen devletlerin cokmesine yol actigi anlatilmistir.74 Hanedanlari ayakta tutmak icin, hanedan'in uyeleri olmayan kisilerden bir yonetici takiminin (burokratlar ve burokrasi) kurulmasi ve gundelik islerin bu takimin eline birakilmasi uygulamasi da yeni degildir. Kutadgu Bilig bu yonde de yol gosterir. Ayrica belirtilmesi gerekir ki, Kutadgu Bilig cok yonlu ve varlikli bir dusunce kaynagidir.75

Hanedan disi kisilerden kurulmus yonetici takimin, bir sure sonra kendi icinde yeni bir hanedan gibi davranmaya baslamasi da sorunlar acmaktadir. Bu da, Tug Baglamis devletin gelecegi icin saglikli olmayabilir. Osmanli devletinden de bu yonde ornek verilebilir. Dolayisi ile, toplumun kendini yonetime katilmasi kacinilmazdir. Bu yoldan, toplum kendi egitim'i, ortak geliri, bagimsizlik ve guvenligini elbirligi ile saglamak icin adimlar atar.

1924 yilinda Turkistan Bagimsiz Cumhuriyetine dis etkenlerce son verilmesi de, 19cu yuzyilin sonlarindan baslayarak 20ci yuzyilda da suren Turkistan bagimsizligi calismalarina ara verdirdi. Ancak, o sure icinde yapilan calismalarin verdigi urunler elde bulunmakta, bundan sonra yapilacak atilimlara isik tutmaktadir. Bu belgeler, "tekerlegin yeniden bulunmasini" bir yerde gereksiz kilmakta, ilerde yapilabilacak yeni bir yapinin temelini olusturmaktadirlar.

Saglikli bir toplum icinde bir'den cok dusunce ve eylem'in yer almasi dogaldir. "cogulcu duzen" bunu gerektirir. Toplumun kendini, kendi icinde dengelenmesini saglar. Onemli olan, toplumun kendi bagimsizligini elde tutmak, surdurmek ve oz mayasini arilastirmak isteginin gucudur. Eger toplum'un bu istekleri baski altinda kalacak olursa, patlama olacaktir. Turklerin gecmiste (ornegin, Kultigin yazitlarinda sozu edildigi gibi) tutsak edilmeleri ve bu tutsakliga bas kaldirarak bagimsizliklarini yeniden elde etmeleri gibi.

Ancak gunumuzde "tutsaklik" kosullari degismektedir. Dis bir ordu'nun gucu tek basina bir toplulugu tutsak etmeye yetmez. Bilgisi olan toplum, buyuk isgalci ordularini yenmeyi de bilir. Varligini kullanmasini ogrenir. Cunku, varligini kullanmasini bilmeyen, bilgisini de ilerletemeyecektir. Bilgisiz kalan toplum da, varligini da kaybederek gene tutsak dusecektir.

Bir toplumun en onemli varligi, toplumun bireyleridir. Bu bireylerin en onemli varligi da, o toplumun uyesi olmak istemeleridir. Bu da --yazili olmasa bile-- karsilikli bir sozlesmedir. Bireyler istedikce, toplum canli kalir. Canli kalan toplum da bireylerin temel gereklerini karsilamakla gorevlidir.76

Sonuc olarak: Boslukta cogulcu yonetim olamaz. Yonetimimin kimin cikarina olacagi dusunulmelidir. Eger toplum kendi yonetimine, kendi kurdugu cogulcu yonetim birimleri ile katilmiyorsa, yonetim cogulcu degildir. Bireyler de bunu gorur gormez, toplumdan soguyabilirler ve ayrilmak isteyebilirler. Toplum canliligini ve yasama gucunu yitirir. Bu arada, toplumun belirli kesimleri de duzeni degistirme calismalarina baslayabilirler. Guc kullanarak, bu degisikligi yapabilirler. Bir devrim yer alabilir. Her devrim, toplumun gelismesini yavaslatabilir, geciktirebilir. Toplumun biliginin ve toplu varliginin azalmasina neden olabilir. Sonucunda da kayip, toplumun ve toplumu olusturan butun bireylerindir. Dolayisi ile, toplumun bireyleri birlikte calismak gerektigini gorurler. Kutadgu Bilig bu yonde de deneylere dayali guclu ogutler verir.

Gecmisteki olaylara bakarak uzulmek, ilerlemeyi saglamaz. Ancak, gecmis olaylara bakilip ders alinabilir. Yapilan yanlislardan deney cikartilmasi bu yonden saglanabilir. Yirminci yuzyilin basinda cogulcu yonetim gundemleri yazanlarin da ozellikle uzerinde durdugu gibi, kendini ogrenmek bu atilimlarin en onemlilerindendir. Kendini ogrendikten sonra, bir toplum'un kendi benligini ve maya'sini komsularina etkinlikle anlatmasi gerekir. Eger bu yapilmaz ise, toplumlar arasinda pek cok yanlis anlasilmalara yol acilacaktir. Yanlis anlasilmalar ise toplumlarin arasinda sicak savas'a kadar uzanan bir yol'un baslangicidir. Bir toplum'un etkinlikle kendini tanitabilmesi ise, dunya'da konusulan diger dilleri cok iyi bilmesini gerektirir. Boylelikle, araya dilmac koymadan, dogrudan-dogruya diger toplumlarla dusunce alis-verisine girilebilir. Baska bir deyisle, bir toplum'un dunyadaki yerini alabilmesi icin, kendi isini kendi gormesi gerekir. Turk atasozu: "Kurt'a sormuslar, boynun neden kalindir? Karsilik vermis: Her isimi kendim gordugum icin." Dolayisi ile, simdi olaylari baslatmak sirasi Turkistanlilarindir. Bu yonden, kendi oz kaynaklarindaki temel bilgilerle is'e girisebilirler. "Yanlis bilgi, felaket kaynagidir."77

Bir bilgi birimi'nin dogru ya da yanlisligi nasil ve nereden anlasilir? Diger bilgi birimleriyle karsilastirilarak. Bilgi'nin kaynaklari uzerine sirali ve duzenli sorular sorarak. Arastirma'sini yaparak. Temel'ine vararak. Bilgi oyle bir varliktir ki, bilinmeden bilinemez:

Bilgi'yi buyuk ve anlayisi ulu bil; seckin kul'u bu iki sey yukseltir.\ Buna sahit olarak, iste su soz geldi; bu soz'u isit ve bu hususta sozunu kes.\ Anlayis nerede olursa, orasi ululuk kazanir; bilgi kimde olursa, o buyukluk bulur.\ Anlayisli olan anlar, bilgili olan bilir; bilen ve anlayan her vakit dilegine erisir.\ Bilginin manasini bil; bak, bilgi ne der: bilgi'yi bilen insandan hastalik uzaklasir.\ Bilgisiz insan hep hastalikli olur; hastalik tedavi edilmezse, insan cabuk olur.\ Ey bilgisiz, git, hastaligini tedavi ettir; ey mes'ut alim, bilgisizligin ilacini sen soyle.\ Anlayis bir yulardir; insan o'nu elinde tutarsa, dilegine erisir ve butun arzularina nail olur.\ Anlayisin insana faydasi cok olur; insan bilgi bilirse, aziz olur.\ Butun isini-gucunu anlayis yolu ile yap; eline gecen bu zamani israftan bilgi ile koru.78

Kaynaklar:
1. 1919-1924 Turk Kurtulus savasinin ileri gelen komutanlarindan, "Sark Cephesi Kumandani" General Kazim Karabekir, yazdigi Cihan Harbine Neden Girdik, Nasil Girdik, Nasil Idare Ettik (Istanbul, 1937) adli kitabin kapaginin uzerine koydugu giris sozleri.
2. Bu yonde cok gorusler yayinlandi. Ornek olarak bak: Moscow News, October 1, 1989; Veteran, October 2-8, 1989, Translated in JPRS-UPA, No. 68, December 19, 1989; I. Krylova, "Belgiya: Opyt Resheniya Natsionalnykh Problem" Politicheskoye Obrazovaniye, No. 6, 1989. Cf. Thomas S. Szayna, The Ethnic Factor in the Soviet Armed Forces (Santa Monica: Rand, 1991) Sayfa 27.
3. Alexander Hamilton, James Madison, John Jay, Federalist Papers, Clinton Rossiter (Ed.) (New York, 1961).
4. Boyle bir "federasyon" u gerceklestirmek icin, Federalist Papers kitabi'mim Ruscaya cevirisi de yaptirildi. Bak: Amerikanskie federalisty: Gamilton, Medison, Dzhei. Tercuman: Gregory Freidin (Benson, 1992).
5. Bu yazilarin tumu "Publius" takma adi ile imzalanmis idi.
6. ABD Anayasasi pek cok defa yayinlanmistir. Bu yazida, asagidaki kaynak kullanilmistir: E. Finer, Five Constitutions (London, 1979).
7. Rus gorusu acisindan bu eylemin aciklanmasi icin bak: M. A. Terentyef, Russia and England in Central Asia. F. C. Daukes, Tr. (Calcutta: Foreign Department Press, 1876). 2 Vols. Ruscasi St. Petersburg'da, 1875 yilinda yayinlandi; N. A. Khalfin, Politika rosii v srednei azii, 1857-1868 (Moscow, 1960); Ingilizcesi: Russia's Policy in Central Asia 1857-1868, Ceviren Hubert Evans (Oxford: Central Asian Research Centre, in association with St. Antony's College-Soviet Affairs Study Group, 1964). Ek olarak, bak: Charles Marvin, The Russian Advance Towards India (London, 1882). Marvin bu kitapta Rus isgal ordulari subay ve generalleri ile yaptigi konusmalarin ozetlerini de aktarir.
8. Hugh Seton-Watson, The Russian Empire, 1801-1917 (Oxford, 1967); Richard Pipes, The Formation of the Soviet Union (Harvard, 1970) Ikinci basim; G. Wheeler, The Modern History of Central Asia ((New York: Praeger, 1964).
9. Bak: Finer, Five Constitutions.
10. En onemlilerinden biri icin bak: Isaiah Berlin, Russian Thinkers, H. Hardy and A. Kelly (Eds.) (London, 1978).
11. George J. Demko, The Russian Colonization of Kazakhstan, 1896-1916 (Bloomington: Indiana University Press, 1969) Uralic and Altaic Series, Vol. 99; R. Pipes, Formation of the Soviet Union.
12. Sodruzhestvo Nezavisimikh Gosudarstv --SNG; Commonwealth of Independent States --CIS.
13. Wheeler, Sayfa 154-155.
14. "Union of Independent States."
15. Bak: Rabochaya tribuna, 7 Agustos 1992. Cf. J. Holbrook Notes on Russia & Central Eurasia, Sayi 19, 20 Agustos 1992. Sayfa 3.
16. Bak: D. Beachley, Notes on Russia & Central Eurasia, Sayi 19, 20 Agustos 1992. Sayfa 1.
17. Ornegin bak: O. Caroe, Soviet Empire (New York: St. Martin's Press, 1954).
18. "Orta Asya" deyimi oldukca yeni bir politik soz'dur. Togan, bu bolge'ye yazili tarih baslangicindan bu yana Turkistan adi verildigini kaynak gostererek belirtir. Ornek olarak, bak: Z. V. Togan, Tr., Risala: Ibn Fadlan's Reisebericht (Leipzig, 1939); Yakut-i Hamavi, Mujam al-Buldan (Turkistan maddesi) (Beirut, 1957); J. Marquart, Eransahr nach der Geographie des Ps. Moses Xorenac'i (Berlin, 1901).
19. Wheeler, pp. 104-105.
20. A. Park, Bolshevism in Turkestan 1917-1927 (Columbia, 1957).
21. Kazim Karabekir, Cihan Harbine Neden Girdik, Nasil Girdik, Nasil Idare Ettik (Istanbul, 1937). Sayfa 204.
22. Bak: H. B. Paksoy, "Basmachi" Modern Encyclopedia of Religions in Russia and Soviet Union (Academic International Press, 1991) Cilt 4, Sayfa 5-20, ve kullandigi kaynaklar.
23. Bak: Society for Central Asian Studies, Programmnie dokumenti musulmanskih politicheskikh partii 1917-1920 gg. Reprint Series No. 2. (Oxford, 1985).
24. Bak: Turk Ademi Merkeziyet Firkasi, 23 Agustos 1917. Tam metin ve yeniden yayinlanma ayrintilari asagida verilmistir.
25. Z. V. Togan, Bugunku Turkili Turkistan ve Yakin Tarihi (Istanbul, 1981) Ikinci Baski. Sayfa 28-29.
26. Togan Turkili Turkistan, Sayfa 39; Dipnotu 18.
27. Togan, Turkili Turkistan, Sayfa 37.
28. H. B. Paksoy, "Turk destanlari ve Dede Korkut." Baku'da, 1992 yili Mayis ayinda Azerbaycan Cumhuriyeti Akhundov Devlet Kutuphanesinde yapilan toplantida okunan bildiri; Ek olarak, Kitabi Dede Korkut (Baku, 1988). Dede Korkut'un dunya dillerine cevirileri icin bak: H. B. Paksoy, "Introduction to the Dastan Dede Korkut" Soviet Anthropology & Archeology (New York) Vol. 29, No. 1 (Summer, 1990); H. B. Paksoy, (Ed.) Central Asia Reader (New York, 1993) (Baskidadir).
29. Dede Korkut kitabinda da bir ornegi vardir. Ek olarak, bak: B. Ogel, Turk Kultur Tarihine Giris (Istanbul, 1991).
30. Kul Tekin Yazitlari, Dogu yuzu, 22ci satir. M. S. 730cu yillarda dikilmistir. Bak: T. Tekin, A Grammar of Orkhon Turkic (Bloomington: Indiana University, 1968). Uralic and Altaic Series, Vol. 69.
31. Huseyin Namik Orkun, Eski Turk Yazitlari (Istanbul: Devlet Basimevi, 1936). Turk Dil Kurumu. Cilt 1. Sayfa 39-40.
32. Bu olaylarin topluca yazilmasi ve topluma aktarilmasi, eli kalem tutan tarihcilerin calismalarini beklemektedir.
33. Bir bolumu ve kaynaklar icin bak: D. Sinor (Ed.), The Cambridge History of Early Inner Asia (Cambridge, 1990).
34. H. B. Paksoy, "Turk Tarihi, Toplumlarin Mayasi, Uygarlik" Annals of Japan Association for Middle East Studies. (Tokyo) 1992, No. 7. Sayfa 173-220.
35. Bak H. B. Paksoy, "Introduction." (as Special Editor of "Muslims in the Russian Empire: Response to Conquest") Studies in Comparative Communism Vol. XIX, Nos. 3 & 4, Autumn/Winter 1986. Pp. 247-251; H. B. Paksoy, "Chora Batir: A Tatar Admonition to Future Generations." Studies in Comparative Communism Vol. XIX, Nos. 3 & 4, Autumn/Winter 1986. Pp. 253-265, ve kullanilan kaynaklar.
36. Kafkaslarin nufusu, 1928 Rus askeri isgali sonucu, "Rus vatandasligina" carlik emri ile alindilar. Bak: Audrey L. Altstadt, Azerbaijani Turks: Power and Identity under Russian Rule (Stanford: Hoover Institution Press, 1992) Studies of Nationalities Series.
37. 11 ci yuzyilin Turk dusunuru Kasgarli Mahmut ta, Turk boylarinin ve uruklarinin adlari ile bilindiklerini acikligi ile ortaya koyar. Bak: Kasgarli Mahmut, Kitab Diwan Lugat at Turk. Ilk yayin: Kilisli Rifat (Istanbul, 1917-19). 3 cilt. Daha sonra B. Atalay tarafindan yeniden yayinlandi: Divanu Lugat-it-Turk Tercumesi (Ankara, 1939-1941). 3 cilt. Ingilizceye cevirenler: R. Dankoff with J. Kelly, Compendium of Turkic Dialects (Cambridge, MA., 1982-84). 3 cilt.
38. Z. V. Togan, Oguz Destani: Residettin Oguznamesi, Tercume ve Tahlili (Istanbul, 1972). Oguz destaninin diger basimlari icin bak: H. B. Paksoy, "Introduction to the Dastan Dede Korkut" Soviet Anthropology & Archeology (New York) Vol. 29, No. 1 (Summer, 1990).
39. Hiva Han'i Ebulgazi Bahadur Han (1603-1663), kendine bagli Turkmenlerin istegi ile (1659 yilinda tamamlandigi dusunulen) Secere-i Terakime ve sonra da Secere-i Turk kitaplarini yazdi. Ebulgazi'nin bu kitaplari Ingilizce ve Fransizca'ya cevrildi. Bak: [Bentinck] Historie Genealogique des Tatars (Leiden, 1726), two Vols.; Abu Al Ghazi Bahadur, A History of the Turks, Moguls, and Tatars, Vulgarly called Tartars, Together with a Description of the Countries They Inhabit (London, 1730), two Vols.; [Miles] Genealogical Tree of the Turks and Tatars (London, 1838). Desmaison'un yayina hazirladigi Terakime'nin 1871 yilinda St. Petersburg'da tipkibasimi yapildi, daha sonra da bir Fransizca cevirisini yayinladi. Secere-i Turk'un Bati dillerine yeni bir cevirisinin yapilma gunu coktan gelmis bulunuyor. Bak: F. Hofman Turkish Literature: A Bio- Bibliographical Survey (Utrecht, 1969). Secere'nin ilk bilinen Rusca cevirilerinden biri de Rodoslovnoe drevo tiurkov'dur. O cilt yayina hazirlanirken, son soz'u, bir Sagay Turk'u olan N. Katanov (1862-1922) tarafindan yazilmis idi. Anlasildigini gore, bu 1906 da yayina hazirlanan kitap 1914 yilina kadar basilmadi. Basildiginda da, Katanov'un adinin ve yazdigi sonsoz'un kitaptan cikarildigi goruldu. Bak: A. N. Kononov, Rodoslovnaia Turkmen (Moscow-Leningrad, 1958), sayfa 181. Nedenini anlamak icin, Z. V. Togan'in Hatiralar (Istanbul, 1969), kitabini okumak yeterlidir. Togan 1917 yilinda Katanov ile konusup, ayrinti vermistir. Katanov'un bu Sonsozu, saklandigi yerde, gun isigina cikarilmayi bekliyor.
40. H. B. Paksoy, ALPAMYSH: Central Asian Identity under Russian Rule (Hartford, CT: AACAR Monograph Series, 1989).
41. H. B. Paksoy, "Turkbilimci Ebubekir Ahmedcan Divay." Turk Kulturu (Ankara) Sayi 309, Yil XXVII, Ocak 1989. Pp. 49-54; Hugh Seton-Watson, The Russian Empire, 1801-1917; Richard Pipes, The Formation of the Soviet Union.
42. Yusuf Akcura, "Uc Tarz-i Siyaset" Turk gazetesi (Kahire) 1904, Sayi 24. 1904. Bu yazi, 1912 yilinda Istanbulda bir kitapcik olarak basildi; Turk Tarih Kurumunca Ankarada 1976 yilinda yeniden yayinlandi. Ingilizcesi icin bak: Ceviren: David Thomas, "Three Policies" Central Asian Monuments, H. B. Paksoy (Ed), (Istanbul: Isis Press, 1992).
43. Yayinlanmis programlari icin bak: Society for Central Asian Studies, Programmnie dokumenti.
44. Turk Amemi Merkeziyet (federalist) Firkasi. Yayina hazirlayan Ahmadjan Madaminov ve Said Murad, "Turkistanda Halk Cumhuriyeti" Fan ve Turmus (Taskent) No. 7, 1990.
45. Kusbeyi, Orta Asya hanliklarinda yuksek orun kerteli bir devlet gorevlisi olup, bu gorevin nitelikleri, hanligina gore degismekte idi. Onceleri, avci doganlarina bakan kisilere verildigi biliniyor.
46. Tokyo University of Foreign Studies ogretim uyesi.
47. Togan, Turkili Turkistan, Sayfa 362.
48. Komatsu, bu Meramname ve Nizamname'ye kol cekenlerin bilinen kisiler oldugunu da vurgulamaktadir. Bak: Hisao Komatsu, "The Turkic Federalist Party in Turkistan: A Preliminary Analysis" AACAR Bulletin Vol. V, No. 1 (Spring, 1992).
49. Society for Central Asian Studies, Programmnie dokumenti, Sayfa 70. Ilk Musavat partisinin gundeminin 1912 yilinda yayinlandigi belirtiliyor. Bak: Altstsdt, Azerbaijani Turks, Sayfa 72-73.
50. Altstadt, Azerbaijani Turks, Sayfa 81.
51. Tadeusz Swietochowski, Russian Azerbaijan, 1905-1920 (Cambridge University Press, 1985). Sayfa 86. Ek olarak, bak: T. Z. Tunaya Turkiyede Siyasi Partiler, 1859-1952 (Istanbul, 1952). Son yillarda yeni baskisi yapildi.
52. Society for Central Asian Studies, Programmnie dokumenti Sayfa 70-79.
53. Azerbaycan Turkleri, yazilarinda yillardan beri kendilerini boyle tanitiyorlar.
54. Azerbaycan Dircelis Partiyasinin Meramnamesi ve Azerbaycan Dircelis Partiyasinin Nizamnamesi. (Baku, 1989). 9 Sayfa. Tiraj: 1000 nusha. Boyutlari: 15 X 19 cm.
55. Azerbaycan Halk Dircelis Partiyasinin Programi ve Nizamnamesi. (Baku, 1991). 14 sayfa. "T. 100N." ve "G: 50G." kayitlarini tasiyor. (Tiraj 100 nusha?)(Giymati 50 gapik?). Boyutlari: 15 X 19 cm.
56. Ornek olarak bak: Azerbaycan Milli Istiklal Partiyasinin Rehber Senedleri. (Uzerinde tarih olmamasina karsilik, icindeki senetlerde 1992 yili gorulmektedir). Baku da basildigi dusunuluyor. Tirajin 150 oldugu belirtiliyor. 23 sayfa. Boyutlari: 15 X 19 cm. Bu partinin kurucularinin adlari ve meslekleri acik olarak birinci sayfada yer aliyor. Azerbaycan Milli Istiklal Partiyasinin Nizamnamesi ise, basliginda mustakil Ictimai-Siyasi Gazet yazan Millet'in 1 August 1992 gunlu No. 44 (45) da yayinlandi. (Bas yazar: Etibar Memedov; adi gecen partinin Baskani). Azerbaycan Sosyal-Demokrat Partiyasinin Nizamnamesi ve Azerbaycan Sosyal-Demokrat Partiyasinin Meramnamesi. 23 sayfa. Lenkeran Matbaasinda basildigi belirtiliyor. Yil belirtilmemis ise de, 1992 olmasi gerek. Tiraj yok. 23 Sayfa. Ancak, kitapcigin boyutlari, diger parti programlarinin yarisi kadar.
57. Bak: H. B. Paksoy, "Basmachi."
58. Cemiyet'in kurulusu ile ilgili olarak bak: Z. V. Togan, Hatiralar (Istanbul, 1969).
59. Togan, Turkili Turkistan, Sayfa 408-409.
60. Yilin 1922 ya da 1923 olmasi gerekir. Togan kesinlikle belirtmiyor.
61. Togan, Turkili Turkistan, sayfa 410-411.
62. Togan, Turkili Turkistan, sayfa 411-414.
63. Togan, Turkili Turkistan, Sayfa 415.
64. Turkiye Buyuk Millet Meclisi 1920 yilinin 23 Nisan'inda acilmisti. Ilgili olaylar icin, bak: H. B. Paksoy, "US and Bolshevik Relations with the TBMM: Ininitial Contacts, 1919-1921" (1990), ve kullanilan kaynaklar.
65. Bak: TBMM-Bolsevik Kars Sinir Anlasmasi (anlasmayi hazirlayan ve TBMM Basmurahhasi olarak imzalayan) Kazim Karabekir, Istiklal Harbimiz (Istanbul, 1960). Sayfa 1001-1028.
66. TBMM Garp Cephesi Kumandani, Moskova'ya gonderilen ilk TBMM Buyukelcisi, General Ali Fuat Cebesoy, Milli Mucadele Hatiralari (Istanbul, 1953); General Ali Fuat Cebesoy'un Siyasi Hatiralari. (Istanbul, 1957-1960). Iki cilt. Ek olarak bak: (Yayina Hazirlayan) Cumhuriyet Senatosu Genel Sekreteri Kazim Ozturk, Ataturk'un TBMM Acik ve Gizli Oturumlarindaki Konusmalari (Ankara: Kultur Bakanligi, 1981).
67. Razdelenie Aziatskoi Turtsii, E. E. Adamov, Ed. (Moscow, 1924). Turkcesi, Kurmay Yarbay Babaeskili Huseyin Rahmi (ceviri, Amiens-Fransa'da yapilmis) Anadolunun Taksim Plani (Istanbul, 1926). Ikinci baski (Istanbul, 1972).
68. Moskova kaynaklari, 1919-1925 surecindeki TBMM-Bolsevik iliskileri uzerinde genellikle sessizdir. Ornegin, bak: Akademia Nauk SSSR, Institut Vostokovedenia Problemy istorii Turtsii (sbornik stateii), (Moscow, 1978); B. M Potskhveriia Vneshniaia politika Turtsii posle vtoroi mirovoi viony (Moscow, 1976). Moskovali yazarlar genellikle ve yalnizca "Lenin ve Ataturk'un" "dostlugu" uzerinde dururlar. Bu arada, "belge olmasi bakimindan" 26 Nisan 1920 de Mustafa Kemal tarafindan Lenin'e gonderilen bir mektup'tan soz edilir. Ancak, bu mektubun asli yayinlanmamis ve hic kimse tarafindan gorulmemistir. Ayrintilar icin bak: Sadi Borak, Oykuleriyle Ataturk'un Ozel Mektuplari (Istanbul, 1980) Sayfa 193-196.
69. S. R. Gibbons and P. Morican, League of Nations and UNO. (Longman, 1970).
70. Togan, Turkili Turkistan, sayfa 416-418.
71. Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig. Yayina hazirlayan: Resit Rahmeti Arat. (Ankara: Turk Tarih Kurumu, 1974). Ikinci Baski.
72. Bak: H. B. Paksoy, "Turk Tarihi, Toplumlarin Mayasi, Uygarlik" Annals of Japan Association for Middle East Studies (Tokyo) No. 7, 1992. Pp. 173-220.
73. Karslastirma yapmak icin, bak: Ozbekistan Sovet Sotsialistik Respublikasining Konstitutsiyasi (esasi kanun) (Taskent: Ozbekistan Basimevi, 1984).
74. Ibn Khaldun, The Muqaddimah: An Introduction to History, F. Rosenthal, Tr. (Princeton, 1967).
75. Ornegin, bak: Bahtiyar Nazarov, "Kutadgu Bilig: One of the First Written Monuments of the Aesthetic Thought of the Turkic People." AACAR Bulletin Vol II, No. 1&2 (February, 1989).
76. "Toplumsal Sozlesme" adi altinda, ozellikle Fransiz ve Ingiliz dusunurlerince 18 ve 19cu yuzyillarda bu konu'da kitaplar yayinlanmistir. Bununla birlikte, Kutadgu Bilig kitabinin 11ci yuzyilda ve ibn Khaldun'un kitabindan da once yazildigi unutulmamalidir.
77. Kazim Karabekir, Istiklal Harbimizin Esaslari (Istanbul, 1933-1951). Ust kapak uzerindeki giris.
78. Yusuf Has Hacib, Kutadgu Bilig. Yayina hazirlayan: Resit Rahmeti Arat. (Ankara: Turk Tarih Kurumu, 1974). Ikinci Baski. Sayfa 22-23; 152-161 sayili beyitler.

No comments: